İslam Hukukunda Adak (Nezir) Kavramı ve Hükümleri

31.10.2025

Adaklık, İslam dininde bir kimsenin Allah rızası için bir ibadeti yapmaya söz vermesi anlamına gelir. Dini terim olarak "nezr" denir.

Kısaca:

Bir kişi, "Şu işim olursa Allah rızası için bir kurban keseceğim" gibi bir söz verirse, bu söz adak (nezr) olur ve o kişi sözünü yerine getirmekle dinî olarak yükümlü olur.

🔹İnsanlar tarih boyunca zorluklar karşısında veya bir dileğin gerçekleşmesi umuduyla Allah'a söz vermek suretiyle adakta bulunmuşlardır. İslam dini bu geleneği tamamen reddetmemiş, ancak belirli sınırlar içerisinde kabul etmiştir. İslam hukukunda adak, kişinin Allah'a ibadet kastıyla yerine getirmesi gereken bir yükümlülük haline gelir. Bu nedenle adak, hem ibadet hem de ahlaki bir sorumluluk yönüyle önem taşır.

 Adak (Nezir) Kavramı

Nezir (adak), Arapça "nezr" kökünden gelir ve "bir şeyi kendine vacip kılmak, söz vermek" anlamındadır.

Fıkıh terimi olarak adak, kişinin dinen mübah veya ibadet türünden bir fiili, Allah rızası için kendisine vacip kılmasıdır.

Tanım:

Adak, kişinin farz veya vacip olmayan bir ibadeti, Allah'a yakınlık niyetiyle kendisine vacip kılmasıdır.

Örneğin, "Şu işim olursa Allah rızası için bir kurban keseceğim" demek, bir adaktır. Burada kişi, kendi sözüyle bir ibadeti kendisine vacip hale getirmiş olur.

Adaklık Şartları
Adaklık Şartları

Adak Çeşitleri

İslam hukukçuları, adakları çeşitli şekillerde sınıflandırmıştır:

a. Mutlak Adak

Bir şarta veya olaya bağlanmadan yapılan adaktır.

Örneğin: "Allah rızası için bir gün oruç tutacağım."

→ Bu tür adak, derhal yerine getirilmelidir.

b. Muallak (Şarta Bağlı) Adak

Belirli bir olayın gerçekleşmesine bağlanan adaktır.

Örneğin: "Oğlum askerden sağ salim gelirse bir koyun keseceğim."

→ Şart gerçekleştiğinde adak vacip hale gelir.

c. Münakka (Belirli Amel İçeren) Adak

Kişinin yapacağı ibadeti açıkça belirttiği adaktır.

Örnek: "Üç gün oruç tutacağım." veya "Bir miskine yemek yedireceğim."

d. Mübahlara Dair Adak

İbadet niteliği taşımayan, mubah (ne sevap ne günah) fiillere dair adaklardır.

Örneğin: "Şu işim olursa şu elbiseyi giymeyeceğim."

Bu tür adaklar dinen geçerli değildir.

Adaklık islamda yeri
Adaklık islamda yeri

Adakların Geçerli Olma Şartları

Bir adak aşağıdaki şartları taşıdığında şer'an geçerli sayılır:

Adakta bulunan kişi akıllı ve ergen olmalıdır.

Adak konusu ibadet türünden bir amel olmalıdır.

Adak Allah rızası için yapılmalıdır.

Adak vaadi açık ve kesin bir ifade ile yapılmalıdır.

Adak edilen şey kişinin gücü dahilinde olmalıdır.

Bu şartlardan biri eksikse adak geçersiz olur.

Geçersiz Adaklar

İslam hukukuna göre aşağıdaki durumlarda yapılan adaklar geçerli değildir:

Haram veya mekruh bir fiil için adakta bulunmak.

Örneğin: "Şu işim olursa şarap içeceğim."

Başkasına zarar verecek bir fiili adamak.

İbadet olmayan dünyevi işlerle ilgili adaklar.

"Bu işim olursa araba alacağım." gibi.

Kendi üzerine zaten farz olan ibadetleri adamak.

"Beş vakit namaz kılacağım."Zaten farzdır, adak sayılmaz.

Adakların Hükmü

Adak, geçerli bir şekilde yapıldığında vacip hale gelir.

Yani, kişi artık o adağı yerine getirmekle dinen yükümlü olur.

Kur'an-ı Kerim'de:

"Adaklarını yerine getirsinler."

(Hac Suresi, 29)

Hadislerde de Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

"Adakta bulunmayın, çünkü adak kaderi değiştirmez. Ancak adak, cimriden bir şey çıkarır."

(Buhari, Kader 6)

Bu hadis, adakların kaderi etkilemeyeceğini, ancak kişinin Allah'a yakınlaşmak niyetiyle ibadet yapmasına vesile olabileceğini ifade eder

Farklı Mezheplerin Görüşleri

Hanefîler: İbadet niteliğinde olan adaklar vaciptir; mubah fiiller için adak geçersizdir.

Şafiîler: Sadece ibadet türü adaklar geçerlidir; adak sözüyle kişi Allah'a söz vermiş olur.

Malikîler: Adakların çoğuna temkinli yaklaşmış, gereksiz yere adak yapılmamasını tavsiye etmiştir.

Hanbelîler: Şarta bağlı adakları geçerli sayar, ancak adak yapılmasını mendup değil, mekruh görür.

Adak Kurbanı ve Dağıtımı

Eğer adak, kurban kesmek şeklindeyse, bu kurbanın etinden adak sahibi, eşi, çocukları ve ailesi yiyemez.

Adak kurbanı tamamıyla fakirlere dağıtılmalıdır.

Ancak şükür kurbanı veya nafile kurban niyetiyle kesilenlerde kişi ve ailesi yiyebilir.

Adakların Yerine Getirilmemesi Durumu

Adak, geçerli bir şekilde yapılmışsa, kişi mutlaka yerine getirmelidir.

Eğer yerine getirmezse, günah işlemiş olur.

Adak yerine getirilemeyecek durumda ise (örneğin kişi vefat etmişse), malından vasiyet edilip fakirlere verilmesi gerekir.


Sonuç

İslam hukukunda adak (nezir), kişinin Allah'a verdiği ciddi bir sözdür. Bu sözle kişi, farz veya vacip olmayan bir ibadeti kendi üzerine vacip kılar. Ancak İslam, adakların bir alışveriş veya çıkar aracı olarak kullanılmasına karşıdır.

Dolayısıyla adak, Allah'a olan teslimiyetin bir ifadesi olmalı, dünyevi menfaatler için değil, sırf Allah rızası için yapılmalıdır.